18 Şubat 2011 Cuma

Oscar'a Aday Filmler - 1

3 gün oldu ama bana çok uzun geldi yazmayalı, sanırım alışkanlık yaptı bende turta tadında blogumuz ;) Bu aralar klasik soğukalgınlığı ve arkasından sinüzit geçirdiğim için pek dışarı çıkamıyoruz.. Bu sayede evde film günleri çok yoğun bir şekilde devam ediyor. Oscar'a aday filmlerin hepsini izleme hevesine girdik; Inception, The Social Network, Black Swan ve 127 hours izlenenler arasında.. Kısa kısa bu filmelerden bahsetmek istedim bugün ;)

Inception

Öncelikle Inception, benim filmlerini beğeniyle izlediğim Christopher Nolan'ın bir senaryosu. İnsanların rüyalarına girip sırlarını çalan Cobb işinde çok yetenekli bir hırsız. Cobb'un bu yeteneği kariyeri açısından güzel gibi görünsede aslında hayatını elinden almış, eşine ve çocuğuna kavuşamamasına neden olmuştur.
Ona hayatını geri verebilecek son bir iş; tabii eğer imkansız görünen "başlangıç" ı tamamlayıp bi fikri çalmak yerine onu yerleştirmektir.
Film gerçekten çok ilginç ve farklı.. Nerde ne olacağını kestiremedeğiniz filmleri seviyorsanız benim gibi, kesinlikle izlemenizi tavsiye ederim. Bol aksiyonlu, güzel kurgulanmış bir film..

Film hangi dallarda Oscar'a aday peki?

- En iyi film
- En iyi orjinal senaryo - Chirtopher Nolan
- En iyi sanat yönetmeni
- En iyi sinematografi
- En iyi ses miksajı
- En iyi ses kurgusu
- En iyi orjinal film müziği
- En iyi görsel efekt

Aday olan tüm filmleri izlemeden yorum yapmak yanlış olur ama en iyi orjinal senaryo ödülünü bu filmin alacağını düşünüyorum..

The Social Network

Filmin konusu hepimizin bildiği "Facebook"
Nasıl ve neden böyle bir sosyal paylaşım sitesi kurulduğu, Mark Zuckerberg hayatının anlatıldığı bir film. Başlangıçta oyuncunun çok hızlı konuşmasından ne söylediğini pek anlaayamasam da , daha sonra kulağım alıştı ve keyif almaya başladım. Golden Globe'da bir sürü ödül alan film, güzel ama bazı noktalarda kopuyor sanki. Bence tam olarak oscarlık bir film değil tabii bu benim görüşüm ;)
Filmin Oscar'da aday olduğu dallar şöyle;

- En iyi film
- En iyi yönetmen
- En iyi erkek oyuncu
- En iyi uyarlama senaryo
- En iyi sinematografi
- En iyi ses miksajı
- En iyi orjinal film müziği
- En iyi kurgu
Black Swan
Eski bir balerin ve bu konuda çok hırslı olan ancak hamileliği nedeniyle baleden vazgeçen bir anne; küçük yaştan itibaren bale eğitimi alan, başarılı olması için yetiştirilmiş bir genç kız Nina.. Nina Kuğu Gölü balesinde baş balerin olarak seçilmeyi başarmış ve hayatını dansa, bu gösteriye adamıştır. Gösteride saf ve zarif Beyaz Kuğu ile şehvetin temsilcisi Siyah Kuğuyu birlikte canlandıracak olan Nina, kişiliği duruşu ile tam bir beyaz kuğudur aslında. Ancak rolü geri siyah kuğuyu da oynaması gerektiğinden kendi içindeki karanlıkları keşfe çıkar ve bu çok tehlikeli bir yol almaktadır.. Filmin konusunu böyle özetleyebilirim, asıl kilit nokta bence Nina'nın şizofren eğilimi olması ve bunu annesinden başka kimsenin bilmemesi/anlayamaması..
Sonuç olarak Kuğu Gölü balesi kusursuz bir şekilde sahnelendi, ama Nina için son o kadar kusursuz değildi.. İzlenmesini tavsiye ederim. Natalie Portman çok çok başarılı bir oyunculuk sergilemiş.. Film en iyi film diyemem ama en iyi kadın oyuncu ödülü alma potansiyeli çok yüksek bana göre..

Oscar'da aday olduğu dallar;

- En iyi film
- En iyi yönetmen
- En iyi kadın oyuncu
- En iyi sinematografi
- En iyi kurgu

127 Hours

En son izlediğimi sona bıraktım. Dün akşam 23:30 dan sonra izlemeye başladığımız ve sabah zor kalmamıza neden olan film 127 hours.. Tek bir oyuncu filmi alıp götürüyor. Gerçek bir öyküden uyarlanmış olduğunu bilmek dehşet verici. Dağcılığa merak salmış bir genç olan Aron, Utah yakınlarında bir kanyonda sıkışıp kalıyor, hem de çok feci bir şekilde sağ eli iki kaya parçasının arasında sıkışmış halde.. Tam 127 saat yaşama mücadelesi veren Aron kolunu kaybedeyor ama azmi ile hayatını geri kazanıyor. Bazı sahneleri fazla kanlı ve dehşet verici olan filmin asıl anlatmak istediğini çok beğendim, ya da benim anladığım mı demeliyim.. En kötü şartta bile bulunduğu durumla başa çıkabilmek, yaşama sıkı sıkı bağlanmak, hatta bazen dalga geçmek kötü olaylarla.. Kaçımız bunu başarabiliriz bilmiyorum ama filme konu olan adam bunu başarmış, gönülden tebrik ediyorum kendisini.. Oscar kapsamında bakınca, en iyi erkek oyuncu ödülünü hak edebilir ama The King's Speech i izlemeden böyle bir karar vermek istemem ancak en iyi uyarlama senaryo olarak şansı olabilir diye düşünüyorum. Bunun dışında filmin müziklerini beğendim, hareketli ve mücadeleci..
Filmin Oscar'a aday olduğu dallar neler?
- En iyi film
- En iyi erkek oyuncu
- En iyi uyarlama senaryo
- En iyi orjinal film müziği
- En iyi orjinal şarkı
- En iyi kurgu

Bakalım Oscar sonuçları ne olacak, vakit daralıyor.. İzlemek istediğim birkaç film daha var ama öncesinde.. Umarım yetiştirebilirim ;)

2 yorum:

  1. aday diğer iki filmle ilgili(zoraki kral-dövüşçü) yorum yaptım bende blogumda,ama çok vasat bu iki filmde bence,hani izlemediysen dövüşçüyü hiç izleme bile derim yani o kadar vasat malesef..
    ama inception muhteşem kesinlikle,çoğu dalda ödülleri o toplayacak gibi geliyor

    YanıtlaSil
  2. Merhaba sevgili alışverişkolik ;)
    ne yazıkki geç kaldım yorumunu okumakta, birkaç dakika önce bitirdim dövüşçüyü izlemeyi ve seninle aynı fikirdeyim.. vasat bir film olmuş gerçekten de.. zoraki kral yarın akşam planımda vardı, izlemeden önce bloguna baksam iyi olacak sanırım ;)

    YanıtlaSil

Yorumlarınız bizim için çok değerli :)