26 Şubat 2012 Pazar

Dr.Oetker-Truffe

Selam.. uzun aralar vermeye başladım her ne kadar istemesem de :( bu yoğunluğun arasında unutulmaması gereken anlarda var biliyorum, biraz zor yetişsem de anı yakalamaya bi yanından tutmaya çalışıyorum.. İşte bu kapsamda geçen hafta sevgili eşim için yaptığım nefiss truffelari paylaşmak istedim sizlerle ;) 
Aslında çok basit görünse de bu tarif epey uğraştırıyor insanı, ya da ben çooook becerikli değilim henüzz ;-P Tarif paketin üzerinde mevcut, sizin ekstra olarak almanız gereken bir paket krema var, bir de belki çikolata sos almanızda fayda var çünkü ben paketin kendi içerisinden çıkanı yetiremedim.. Truffların üzerini süslemek için istediğin şeyi kullanabilirsiniz, fındık, fıstık, pasta süsleri, herşey serbest.. Öncelikle kremayı bir tencereye boşaltıp kaynatıyoruz, ardından altını kapatıp hemen paketin içindeki toz karışımı içine ekleyip iyice çırpıyoruz. Daha sonra oda sıcaklığında soğuyuncaya kadar bekletip, derin dondurucuya koyuyoruz. 1 saat kadar beklemesi gerek.. Sonra çıkartıp toplar halinde yağlı kağıt üzerine dizmek gerek ama ben bu kısımda çok başarılı olamadım ne yazık ki, benim toplar pek yuvarlak olmadı :) 
Neyse önemli olan tadı diyerek yapmaya devam ettim ve ortaya değişik geometrik formlarda lezzetli bişiler çıktı ;) sonra tabii yine dolapta bekletiyoruz bu topcukları, bu sırada çikolata sos hazırlıyoruz.. O da paketin içinde mevcut ama siz yine de bir tane yedek alın derim ben.. Sonra buzdolabından çıkardığımız topları önce çikolata sosa batırıp sonra da istediğimiz süs malzemesinde yuvarlıyoruz.. İşte benim fıstık ve şekerleme kaplamalı geometrisi şaşmış çikolata toplarım ;)

Sonra da erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer diyerek sevdiceğimize ikram ediyoruz.. yanına mis gibi bir de demli çay, ohhh afiyet olsun şimdiden :)

Hello, last sunday is important day for me and my husband. And I made truffe for him :) Truffe is from Dr. Oetker, it looks like easy peasy but it is not.. My truffes were delicious but their shapes were not good enough..  Even so this, my husband liked very much and I was happy.. I highly recommend you try it..

19 Şubat 2012 Pazar

It is About Me :)

Selam herkese.. Bu aralar günlerim çok yoğun geçiyor, hem işte hemde özel hayatımda bir koşuşturmaca var. O nedenle bloguma da pek ugrayamiyorum :( Gecenlerde İngilizce çalışırken aradan çıkarıverdim bu mimi, daha önce Türkçesini yaparken karar vermiştim yazmaya ama ancak fırsat buldum..
This post is an interview about me and my favorites. It is called "mim" in between Turkish Bloggers..
1) What is the best word that you believe?

Ther is bad thing in every good things, There is good thing in every bad things..

2) Which make-up is the most indispensable for you?
Black eye pencil.. I like eyeliner and mascara too, but I can’t put on them..

3) What is your beauty secret ?
I don’t put on heavy make-up and I rarely use concealer/powder.. I think less make-up is more healthy for my skin :)

4) What is your favorite drink?
Turk Kahvesi is perfect for me ;)

5)What do you hate ?
I can’t stand injustice! for example I hate people who cut in the queue..

6) What kind of compliments do you like?
I like all kind of compliments if they are from my husband ;) I like to be pampered very much :)

7) What is your favorite book?
I read Love-Aşk, written by Elif Şafak.. It is very nice book, I recommend it to everyone who I know ;)

8) Which Turkish artist does look like you?
Generally, people who know mix me up with Türkan Şoray and Aşkın Nur Yengi..

9) Despite everyone likes "a thing" but you don't like it?
I think it is iphone. It is not affected me..

10) Which cosmetic do you buy mostly?
Of course perfumes are the most favorite cosmetic for me.. I mentioned about this :)

So much for that ;) have a nice week..

Herkese iyi haftalr dilerim, umarım üzerimdeki yük biraz azalır..
Hoşçakalın :) 


12 Şubat 2012 Pazar

War Horse ve The Iron Lady

Haftasonundan selam herkese.. Umarım herkesin keyfince, canının istediğini yaptığı güzel bir haftasonu olmuştur :)  Oscara az bir zaman kaldı, film izleme seanslarımız arttı bu ara.. İşte 2 film daha..


War Horse (Savaş Atı)
Eşim hadi bunu izleyelim dediğimde çok ümitli değildim açıkçası filmden.. Ama beni yanılttı diyebilirim, izlenilesi bir film olmuş bence. Film I.Dünya Savaşı zamanında geçiyor. İngiltere kırsalında yaşayan, geçimini tarım yolu ile kazanan bir aile, sırf inat uğruna çift sürmek için fazla asi olan bir at'ı satın alıyor.. Evin oğlu Albert ile at arasında müthiş bir duygusal bağ oluşuyor zamanla ancak savaş çıkıyor ve atı askerler satın alıyor. Hikaye işte böyle başlıyor.. Atın savaş boyunca yaptığı sıradışı yolculuğunu ve insanların hayatlarını nasıl değiştirdiğini anlatan güzel bir Spielberg filmi olmuş.. IMDB notu : 7.3


The Iron Lady (Demir Leydi)
İngiltere de geçen bir film daha.. Demir Leydi lakabı ile bilinen Margaret Thatcher'ın, hayatından kesitler sunan film, onun başbakanlığa giden yolda kendinden neleri feda ettiği ne bedeller ödediğini gösteriyor. Tam bir liderlik öyküsü.. Etkilenmemek elde değil, gerçekten çok güçlü bir karaktere sahip. Artık yaşlanmasına ve sağlığını yitirmesine rağmen zihni ile mücadelesine devam ediyor. Meryl Streep ise tek kelime ile harikulade :) Çok başarılı bir oyunculuk sergilemiş, Golden Globe da aldığı ödülü hak ettiği kesin.. IMDB notu ise bende hayal kırıklığına neden oldu 6.2 az bence..




Hi everyone..
The Oscar Ceremony comes close and we watched two good films which are nominated. War Horse is directed by Steven Spielberg. I was expecting this movie to be just ordinary, but I was suprised when I watched.  It is about a war horse and its owner/friend, Albert.. This is great movie and performance of the horse is impressive.. IMDB rating is:7.3
The other film is The Iron Lady..  Everyone knows "The Iron Lady" is Margaret Thatcher.  The movie is about her life and everything is sacrificed on the altar of her politics. In my opinion She is still very strong woman like iron. Finally, I liked Meryl Streep's acting in this movie. She also won Golden Globe best actress award, 2012..

10 Şubat 2012 Cuma

Benden Haberler..

Merhabalar..
Epey ara vermeye başladım sevgili bloguma.. Gün içerisinde yerime doğru düzgün oturduğum bile olmuyor ki girip bi bakayım ne var ne yok diye. Akşam desen ayrı terane, bazen geç çıkıyorum :( bazen dersim var akşam bazende çok yorgun oluyorum derken günler haftalar geçiyor.. Bugün Cuma diye biraz daha rahat davranıp gelip hemen bilgisayar başına kuruldum..


Bu hafta neler oldu peki, çok üzüldüğüm bir kayıp yaşadık.. İş yerinde sevdiğimiz, saydığımız bir yöneticimizi ani bir kalp krizi ile kaybettik :( Çok fazla kendisiyle birebir çalışmış olmasam da iyi bir insan, adil bir yönetici olduğunu biliyordum, Allah rahmet eylesin ne diyebilirim kii..
Onun dışında iki bölüm arasında koşturmaya devam :( Ex bölümüm hala yeni birini bulamadı yerime, dolayısıyla o işleri de aynen devam ettirmek zorunda kalıyorum.. Eeee aynı zamanda yeni görev ve sorumluluklarımda artmaya başladı, başım dertte yani arkadaşlar :( Sanırım tek maaşla 2 kişilik pozisyonda çalıştırmak niyetindeler beni.. Umarım en kısa zamanda sonuçlanır şu geçiş süreci..
İşte benden havadisler böyle, aslında bir kek tarifi eklemek için girmiştim, konu bu haftanın özetine döndü.. Neyse onu da hafta sonu eklerim umarım..


Hello, I am very busy at work :( So I am very tired when I come home.. Sometimes I have to do overtime nowadays.. I passed on to new department last month but nobody is found for my ex-job in the place of me and I have to do both of them. It is prosy situation..
Moreover our general manager died this week, I am so sorry, I liked him :( He died because of heart attack. I think stress is caused it. RIP..
That's life..

4 Şubat 2012 Cumartesi

Mimlendim, Mimlendin, Mimlendi ;)

Tubitoşum beni mimlemiş :) seviyorum yaa ben mim yapmayı..

1. Sence çok anlamlı bir söz?
 Her hayırda bir şer, şer görünen de bir hayır vardır.  

2. Makyajında olmazsa olmazın? 
Siyah göz kalemim.. Rimeli de çok severim ama bazen sürmediğim oluyor ;)

3.Uyguladığın güzellik tüyosu nedir?  
Çok fazla, ağır makyaj yapmam. Çok nadiren fondoten/pudra türevi şeyler kullanırım.. Cildin daha sağlıklı olduğuna inanıyorum bu şekilde..

4. En sevdiğin içecek?
Türk kahvesi vazgeçilmezim..


5. Nefret ettiğin bir şey?  
Haksızlık yapılması.. Herhangi bir kuyrukta bile birisinin gelip araya kaynamaya çalışmasına tahammül edemem ;-P
 
6. En çok sevindiğin iltifat? 
Hepsini çok severim :) Şımartılmayı çok seviyorumm, güzel şeyler duyunca hemen yelkenleri suya indiririm kızgınsam bile.. eşim çok şanslı bu yüzden, bende ;)
 
7.Favori kitabın?  
Bu zamanla değişebilecek bir soru aslında, ama bugünlerde ; Elif Şafak - AŞK favorim kesinlikle..


8.Sana görünüş olarak yakın bulduğun ünlü? 
 Ben pek benzetemem kimseye, ama gözlerim iri olduğu için Türkan Şoray'a ya da sçlarımın kıvırcıklığı nedeniyle Aşkın Nur Yengi'nin ilk çıktığı hallere benzetenler oldu..

9. Herkesin beğendiği ama senin sevemediğin bir ürün?  
iphone olabilir, beni pek etkilemiyor doğrusu..


10. Şu an en çok almak istediğin kozmetik ürünü? 
Her daim almayı çok isteyeceğim kozmetik ürünü sanırım parfümdür :) Daha önce yazmıştım bu zaafımı..

Hepinize kocaman sevgiler..
Ben yakında bide bunun İngilizcesini yazayım en iyisi ;)

3 Şubat 2012 Cuma

Mevlana'dan..

Merhabalar, öncelikle herkesin Mevlid Kandili mübarek olsun arkadaşlar. Hz. Muhammed'in (S.A.V.) doğum gecesidir, Allah dualarınızı kabul etsin..

Çıkalı epey zaman oldu ama ben daha yeni okuma fırsatı buldum; Elif Şafak'ın "Aşk" kitabından bahsediyorum. Soluksuz ve çok hızlı bir şekilde okudum kitabı, açıkçası bu performansı beklemiyordum nedense.. Çok olumlu şeyler duymuştum hakkında, belki de ondan aklımın bir köşesinde "beklentimi yükseltip hayal kırıklığına uğrayabilirim" diye bir düşünce vardı. Ama öyle olmadı, gerçekten çok güzel bir kitap, okumayanlar varsa kesinlikle okumanızı tavsiye ederim. Hem kandil hem de kitaptan bahsedince Mevlana'dan güzel sözlerle taçlandırmak istiyorum bu postu ;)



Allah der ki;
Kimi benden çok seversen onu senden alırım!
Ve ekler, onsuz yaşayamam deme,
Seni onsuz da yaşatırım,
Ve mevsim geçer,
Gölge veren ağaçların dalları kurur,
Sabır taşar,
Canından saydığın yar bile bir gün el olur,
Aklın şaşar,
Dostun düşmana dönüşür,
Düşman kalkar dost olur,
Öyle garip bir dünya,
Olmaz dediğin ne varsa hepsi olur,
Düşmem dersin düşersin,
Şaşmam dersin şaşarsın,
En garibi de budur ya,
Öldüm der durur, yine de yaşarsın...
Mevlana

Herkese hayırlı kandiller ve iyi haftasonları :)


I read a book that is called "Aşk - Love", written by Elif Şafak. It is about Mevlana(Rumi) and Şems. They lived in Konya but they are known all around the world.
I liked the book very much and I recommend to everyone who I know. If you want to read this book, you can find English version via this link.
I attached a poem written by Mevlana above.

For English please click the site http://www.rumilovepoems.com/index.htm

  
Have a nice weekend :) 

2 Şubat 2012 Perşembe

İki Güzel Film Daha

Hava durumu malum, her yer bembeyaz :) bu havada yapılabilecek en güzel aktivitelerden birisi film izlemek bence.. bizde evden çıkamamayı fırsat bilerek bol bol film izliyoruz, oscar için de öngörümüz oluyor bu sayede :)beğendiğim iki filmden bahsedeceğim yine sizlere.. biliyorum bu aralar hep film yazıyorum sanki, kusura bakmayın lütfen ;)

50/50

Öncelikle bu film Oscara aday değil ama izlenmeye değer bence. Çok genç yaşta nadir rastlanan bir kanser hastalığına yakalanan başrol oyuncumuz ve onun kadim dostu, hastalığını öğrendikten sonra kendisini aldatan sevgilisi ve terapi doktoru arasında geçen bir hikaye. Her insanın başına gelebilecek bir durum aslında bu,gercek bir hikayenin perdeye yansıması..
Filmde çok fazla gözükmeyen ama varlığını hissettiren anne karakteri dikkatimi çekenlerden. Alzheimer bir koca, kanser olduğunu öğrendiği gencecik bir oğul ve güçlü durmak zorunda kalan bir anne! Allah kimsenin başına vermesin wallai.. Ya ben böyle anlatınca karamsar gibi gelmiş olabilir size film ama inanın o kadar da değil. Evet ciddi bir sorun kanser ama hastamızın kadim dostu sayesinde renk geliyor resmen filme :) Çok argo konuşmasından dolayı başlangıçta kendisini yadırgasamda, sevimli bi tip bence, güldürüyor insanı :) Genel hatları ile izlemesi keyifli bir film 50/50.. IMDB notu : 8.0


A Separation (Bir Ayrılık)

İran yapımı bir film olan A Separation Oscara aday bir film ve oldukça başarılı. Golden Globe da "en iyi yabancı dilde film" dalında ödül alan A Separation  gerçekten izlenmeye değer. Film İranda bir karı-kocanın ayrılmak istemesi ile başlıyor. Yine Alzheimer yaşlı bir baba var, oğlu, gelini ve torunu ile birlikte yaşıyor. Adam karısının İrandan ayrılıp Batıya gelmek konusundaki ısrarlarını, babasını bırakamayacağı gerekçesi ile red ediyor ve kızı da babasının yanında kalmayı tercih ediyor. Kadın annesinin evine geri dönüyor ve işte herşey bu ayrılıkla başlıyor. Adam çalışmaya gittiğinde evde babasına bakması için bir kadınla anlaşıyor, ama orası İran! Müslüman bir kadının başka bir erkeğe bakıp-temizlemesi mümkün değil. Paraya çok ihtiyacı olan kadın herkesten gizli bu işi yapmaya başlıyor, kocası dahi bilmiyor.. İran da mahkemeler, hastaneler, kadınlara özel otobüsler, kız çocukları, kız okulları.. Birçok şeyi gözlemleyebileceğiniz bir film, izlemenizi tavsiye ederim :) IMDB notu : 8.6

The weather is snowy in Turkey, so the best activity is that watching films at home :) We watched 4 films this week.. I want to mention two of them, 50/50 and A Separation.. 50/50 is about a young boy who has cancer. It is amazing film, it will make you laugh, it will make you cry.. It takes something so serious and so taboo to laugh at and makes it a comedy and a drama. It exceeds in both genres.

The second film that i have seen is A Separation.. This is the first Iranian film I've seen, it is so impressive.. A married couple are faced with a difficult decision - to improve the life of their child by moving to another country or to stay in Iran and look after a deteriorating parent who has Alzheimers. It won Golden Globe Awards "Best Foreign Language Film", 2012. I strongly recommend it you see :)