27 Nisan 2011 Çarşamba

The Killing (2011)

Herkese merhaba.. Çok uykum var bugün, akşam olsun da gidip yatmanın hayalini kuruyorum şu an itibari ile ;)
Neden uykusuz kaldığım konusunu paylaşmak istedim. Yeni bir dizi keşfettik eşimle, "The Killing". Belki duymuş ya da izlemiş olabilirsiniz. Ama duymayanlar için kısaca anlatmak istedim. Lost gibi fenomen olurmu bilmiyorum ama bence çok başarılı bir polisiye dizi olmuş. Dün akşam 3 bölümünü arka arkaya izledik, yani yayınlanan 5 bölümü tamamlamış olduk.. 6. bölüm 2 Mayıs ta AMC kanalında gösterilecek, akabinde internetten indirilebilir sanırım. Merakla bekliyorum ;)
Dizinin konusuna gelince; genç bir kızın kaybolması ve arkasından cesedinin bulunması ile başlıyor dizi. Herkes üzgün, herkes şüpheli gibi sanki.. Bölümler ilerledikçe hiç birşeyin tesadüfen olmadığını ve herkesin bir şekilde bu olayda bir parmağının bulunduğunu şaşırarak anlyorsunuz. Konu klasik gibi gözükse de, çok iyi işlenmiş bence. Seattle'ın yagmurlu ve karanlık havası da dizinin konseptine çok iyi uyum sağlıyor. Dizi yavaş ve detaylarla ilerliyor. Her gün 1 bölümde işlenmiş, dolayısıyla cinayetin ardından 5 gün geçti henüz. İlk sezon 13 bölümden oluşuyor, 5. bölüme kadar internetten ulaşabilirsiniz.

Dizideki karakterlerimiz;

Rosie Larsen : Oldukça temiz, uyuşturucu vs.. gibi kötü bir alışkanlığı olmayan, okulda başarılı ancak çok girişken değil, 2 erkek kardeşi var ve ailesi tarafından sevilen bir genç kız. Ancak cinayet gecesi kiminle ve nerede olduğu konusunda herhangi bir bilgi yok. Ölümü çevresindeki herkesi şaşırttı ve üzdü..

Jasper : Rosie'nin kısa bir süre sevgili olduğu zengin züppe çocuk. Cineyet gecesi onunla olduğu şüphesi hatta onun öldürmüş olduğu şüphesi var ama bence katil o değil.

Darren Richmond : Belediye başkan adayı. Seçimlere çok az kaldı ve kampanyalarına son hız devam ediyordu. Ta ki Rosie'nin cesedi onun seçim kampanyası için kiralanan araçlarından birinin bagajında bulunana kadar. Aracın çalındığı rapor edilmiş ancak yine de Darren Richmond'ın da ifadesine başvuruldu. Richmond'ın karısı da benzer bir şekilde cinayete kurban gitmiş, dolayısıyla katilin direkt bu adam olduğunu da sanmıyorum..

Sarah Linden : Seattle'daki görevinden ayrılacağı son gün bu cinayet davası içine çekilmeye çalışılıyor. Anladığım kadarıyla işinde başarılı bir dedektif ve amiri bu davayı çözmeden ayrılmasına engel olmaya çalışıyor. Oysa onu bekleyen Rick adında bir sevgilisi ve sevgilisiyle çok da iyi anlaşamayan Jack adında bir oğlu var. Sarah işinden ayrılıp Rick ile evlenme planı içerisinde ancak bu dava uzayacağ benzer.. Ayrıca Rick'i de çok güvenilir bulmadığımı söyleyebilirim..

Stephen Holder : Sarah görevinden ayrılacağı için yerine atanan dedektif olur kendisi.. Daha önce narkotikte çalışmış ve kendisinin de esrar kullanan bir tipi var. Görev icabı bu tarzını kullanıyor. Ancak onun bir iş çevirdiğinden eminim.. Birilerinden para alıp, ölen kızın ailesinin oturduğu evde posta kutusuna koyduğunu gördüm 6. bölüm fragmanında.. Bir de yaptığı garip bir telefon konuşması var, sanırım Sarah hakkında birilerine bilgi veriyordu. Bakalım altından ne çıkacak..

Aslında basit bir Katil Kim? oyunu gibi gözükse de, dizi çok akıcı ilerliyor ve içine çekiyor insanı. Bir sonraki bölüm elimizin altında olsa sanırım uykumuzun çok gelmesine rağmen onu da izlerdik ;) Polisiye sevenlere kesinlikle tavsiye ederim. Bir başlayınca bırakamayaksınız..

6 yorum:

  1. Bende ilk bölümünü izledim, gerçekten merak uyandırıyor. Diğer bölümlerini indireceğim en kısa zamanda..
    Dilara

    YanıtlaSil
  2. Bende merak ettim şimdi diziyi.Bu hafta 1 akşam izlemeyi düşünüyorum.Teşekkürler bilgi için.....

    YanıtlaSil
  3. aslında son blog yazını açtım ama alttaki linklerde killing'i görünce dayanamadım buraya geldim. biz nişanlımla bir solukta izledik killingi ikinci sezonu bekliyoruz harika ötesi bir dizi idi çok başarılı gerçekten...

    YanıtlaSil
  4. effet canım, bir solukta bitiyor.. 2.sezonu sabırsızlıkla bekliyorum ben de..

    YanıtlaSil
  5. bu diziyi izlediğimde böyle 80ler tarzında safkan polisiye dizilere filmlere ne kadar hasret olduğumu farkettim resmen.dizide uçurumdan uçan arabalar içlerinden şaşırtıcı derecede kurtulan insanlar, helikopterden helikoptere atlarken şarjör değiştiren swat timleri, olayları son teknolojiyle çözen kriminoloji ekipleri yok %100 dedektiflik var dizide ve dizinin o ağır kasvetli ortamı 7/24 sağanak yağmur yağması ve ağır olmasına rağmen akıcı müzikleri gerçekten beni çok cezbetti.dini katil mevzusu hariç bana se7en filmini anımsattı
    yeni sezon da gerçekten çok güzel başladı
    hadı bakalım hayırlı olsun =)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yaa inanmıyorum yaa, yeni sezon başladı degilmi, bunu bile kaçırdığıma inanamıyorum artık :( hatırlatman için teşekkürler canım, hemen izlemeye başlamalıyımm.. geçen sezon heyecanlı bitmişti..

      Sil

Yorumlarınız bizim için çok değerli :)